İSTANBUL (AA) - Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. İlhan Öztekin, "Yapılan literatür çalışmalarında, kanser tedavisi gören bir hastada ağrı kontrolünün sağlanmasının, kemoterapi ya da radyoterapi tedavisinin başarı oranını yüzde 80 artırdığı görülüyor" dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Öztekin, kanser hastalarının yüzde 70’inin, hayatlarının bir döneminde ağrıyla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Prof. Dr. İlhan Öztekin, ağrı çeken hastaların, sadece günlük yaşamlarının değil, tedavilerinin gidişatının da olumsuz yönde etkilenebildiğini aktararak, "Kanser hastalığının kendisinden, tedavisinden veya eşlik eden diğer nedenlerden kaynaklı nedenlerden dolayı, hastaların yaklaşık yüzde 70-90’ni ağrı tedavisine ihtiyaç duyabiliyor. Bunlarında yüzde 25’inde Girişimsel Ağrı tedavisi (sinir blokları, ağrı pompası v.s.) gerekmektedir. Çünkü ağrı, hastanın bütün fonksiyonlarını, fizyolojisini, psikolojisini, yaşam kalitesini ve sosyal ilişkilerini bozabiliyor.
Hasta günlük yaşam faaliyetlerini sürdüremez hale gelebiliyor. Üstelik ağrı, kanser tedavisini de olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla, her geçen gün sayısı artan kanserli hastaların hayatlarını daha konforlu sürdürebilmeleri için ağrı kontrolünün önemli bir yeri bulunuyor" diye konuştu.
Geçmiş dönemlerde, ağrısı olan kanser hastalarına, morfin ya da diğer analjezikler uygulanırken, günümüzde yöntemlerin değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Öztekin, modern ağrı tedavisinde,
olmak üzere 3 aşamada, kapsamlı ağrı tedavisi yapılabildiğini söyledi.
Prof. Dr. İlhan Öztekin, "Her hastanın ağrı eşiği birbirinden farklı olabilir. Hekimler hastalarına bu konuda sorular sormalı. Kanser tedavisinde görev alan uzmanların, algoloji uzmanlarıyla birlikte hareket etmesi gerekiyor" diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü, ağrı kontrolünde, basamak tedavilerini öneriyor. İlaç tedavilerinde hastanın durumuna göre, basit ağrı kesiciler, yarı sentetik ancak narkotik özelliği olan ilaçlar, morfin ve benzeri kuvvetli ilaçlar kullanılabiliyor. Hastadan istenilen yanıt alınamadığı durumlarda ise girişimsel yöntemlere başvurulabiliyor. Akupunktur, ozon tedavisi ve fitoterapi gibi geleneksel, tamamlayıcı tıp uygulamaları da diğerleriyle birlikte uygulanabiliyor. Bu yöntemler sayesinde hastaların yaşam kalitesinin arttığı görülüyor.
https://www.aa.com.tr/tr/sirkethaberleri/saglik/agri-kontrolu-kanser-tedavisinin-basarisini-yuzde-80-artiriyor/646854
Therapeutic Effects of Oligonol, Acupuncture, and Quantum Light Therapy in Chronic Nonbacterial Prostatitis
Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine Volume 2015, Article ID 687196, 8 pages
Analgesic Effects of Oligonol, Acupuncture and Quantum Light Therapy on Chronic Nonbacterial Prostatitis
Iran Red Crescent Med J. 2015 April; 17(4): e26006
Kanser hastalarının yaşam beklentileri her geçen gün artıyor. Ancak ne yazık ki, kanser hastalarının yüzde 70-90’nı hayatlarının bir döneminde ağrıyla karşı karşıya kalıyor. Bu durum sadece günlük yaşamlarını değil, tedavilerinin de gidişatını olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Copyright ©2024 HZD Teknoloji